Kandıra Çarşı Camii görevlisi, camii içersindeki sandalyelerin her geçen gün çoğalması sonrasında Diyanet İşleri Başkanlığı’na camilerindeki bu sıkıntıyı dile getiren bir dilekçe yazdı. Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan gelen cevapta, 2010 yılında tüm camilere gönderilen fetvada yer alan maddelerin cemaate tekrar fetva olarak sunulması önerilmiş. Diyanet İşleri’nden gelen bu cevaba karşılık Kandıra Merkez Çarşı Camii görevlisi, cami de bu uygulamayı hayata geçirmek ister. Fakat cami cemaati sandalyelerin kaldırılmasına tepki göstererek görevlilere hakaret etmeyi de ihmal etmezler. İlçemizde sadece Çarşı Camii’nde yaşanan ‘sandalye skandalı’ çok sayıda özürlü vatandaşı da kızdırmış. Çarşı Camii cemaatinden Mehmet Akay (68) olayı şöyle anlattı, “İki sene önceki geçirdiğim kaza sonrasında sağ ayağımın dirseğinde oluşan çatlak nedeniyle ayakta ve yerde namaz kılamıyorum. Sadece sandalyede kılabiliyorum. Fakat bugüne kadar Çarşı Camii’nde sedir ve sandalye varken camii görevlisi sandalyelerin Diyanet İşleri tarafından verilen fetvayı hatırlatarak kaldırdığını ifade etti. Bizim gibi çok sayıda camii cemaati sandalyede namaz kıldığından camiden kaldırılan sandalyeler sonrasında özürlü cemaatin mağdur olduğunu belirtti. Kendisine bir portatif sandalye alarak çözüm üreten Akay, Çarşamba ve Cuma günleri Kandıra dışından gelen çok sayıda özürlü cemaatin mağdur olduğunu da sözlerine ekledi. Bizde Kandıra İlçe Müftüsü Dr. İhsan Kara’yı arayarak bu konuyla ilgili birkaç soru yönelttik. Kara, “Bu konu hakkında hiçbir bilgim yok. Hiç kimseye, hiçbir memuruma bu konuda bir talimat vermedim. Şu an İl dışındayım. Geldiğimde bu konuyla alakadar olacağım” dedi. Bizde İlçe Müftümüz Kara’dan yeterli bilgi alamadığımızdan Çarşı Camii görevlisi Ali Sarıkaya’yı aradık ve camii de yaşanan bu sandalye skandalı ile ilgili sorularımıza şöyle cevap verdi, “Camimizde sedir olmasına rağmen her cemaat camimize bir sandalye taşıyarak cami içersi adeta sandalye doldu. Bende cami görevlisi olarak bu sorunu Diyanet İşleri Başkanlığı’na bir dilekçe yazarak bildirdim. Dilekçeme gelen cevapta, ‘Hastalık ve özürlülük gibi herhangi bir rahatsızlığı bulunan kimselerin, zorunlu olmadıkça namazlarını sandalyede değil; yere oturarak kılmalarının uygun olduğu’ belirtiliyor. Bende bunu cemaate bildirmem sonrasında bazı cemaatlerden tepki bile aldım. Fakat Çarşamba ve Cuma günleri cami içersinde 50’ye yakın sandalye oluyor. Her geçen gün sandalye sayısı cami içersinde çoğaldığından bende cami yetkilisi olarak amirlerimin bana verdiği talimatı uyguluyorum. Bu şekilde sandalyede oturan cemaatin azalmasıyla cami cemaatinin büyük çoğunluğu rahatladıklarını ve camimize huzur geldiğini belirterek bana teşekkür ediyorlar”