Kılıç Elektrik
Eriş Organizasyon (Sol 3)
Ata Fırın
Yaman Teknik (Sol 6)
Tonguçlar (Sağ 1)
Dinç Mühendislik Masaüstü
Naturel Piknik (Sağ 3)
Dönmez İnşaat (Sağ 4)
Mavi Köşe (Haber İçi Resim Üstü)

Yaşam

Çiftçiye bakışınızı değiştirin

Fındık alım fiyatlarının 4 YTL olarak açıklanması nedeniyle çiftçi adeta kan ağlıyor. Teksen köylüleri ise hükümetin kendilerine olan bakış açısını değiştirmesini ve tarı...

11 Mayıs 2009 Saat: 21:00
YORUM YAPTavsiye EtYazdır

Bu haber 2.530 kez okunmuştur

Çiftçiye bakışınızı değiştirin
Çiftçiye bakışınızı değiştirin

Fındık alım fiyatlarının 4 YTL olarak açıklanması nedeniyle çiftçi adeta kan ağlıyor. KandıraTeksen köylüleri ise hükümetin kendilerine olan bakış açısını değiştirmesini ve tarıma gereken değerin verilmesini istiyor

 

TARIM ve Köy İşleri Bakanlığı'nın 30 Ağustos'ta fındık alım fiyatını 4 YTL olarak açıklaması üreticileri ayağa kaldırdı. Üreticiler bu açıktlamaya ve tarımın içinde bulunduğu sıkıntılara tepki gösterirken, Kandıra'daki üreticiler, durum nedeniyle AKP hükümetini eleştiriyor. İlçenin Teksen Köyü'ndeki fındık üreticileri açıklanan alım fiyatının tarıma vurulmuş büyükr bir darbe olduğunu dile getiriyor.

 

PEŞKEŞ ÇEKİLDİK

Fındığın fiyatının 1.80 YTL olduğunu ve bu fiyatın tüccarlar için açıklandığını belirten Teksen Köyü çiftçilerinden Mustafa Aydoğmuş, yapılan uygulamanın Türkiye genelindeki 10 milyon fındık üreticisini perişan ettiğini dile getirdi. Çiftçilerin bilmedikleri bir güce karşı adeta peşkeş çekildiğini söyleyen Aydoğmuş, "Vatandaş bu ayda okul açıldığı zaman bir çuval fındık karşılığında 250 YTL para alıyordu. Şimdi ise çiftçinin yüzü gülmüyor. Fındığı gücü olan yetiştirsin, gücü olmayan yetiştirmesin diyorlar. TMO fındığı alırken de tapu istiyor. Bizim fındık ağaçlarımızın olduğu bölge orman. Bunlar da 2-B'nin içine giriyor. Bu yüzden bizim fındığımızı almayabiliyorlar” dedi.

 

ÇİFTÇİNİN DESTEĞE İHTİYACI YOK

Kandıra Teksen Köyü'nde tarımla uğraşan isimlerden birisi olan Sunay Arı ise çiftçinin desteğe ihtiyacının olmadığını, üretim yapacak imkanların sunulması gerektiğini vurguluyor. Mevcut yapı ile çiftçinin büyük bir sıkıntı yaşadığını kaydeden Arı, "Çiftçiyi desteklemelerine hiç gerek yok. Çiftçiye üretim yapacağı imkanların sağlanması yeterli olacaktır. Gübreyi ve mazot fiyatının düşürülmesi gerekiyor. Çiftçinin üretim yapacağı zeminin hazırlanması gerekli. Aksi şekilde tarımın gelişemeyeceği gibi, çiftçide kar edemez. Belediyenin hizmet eksikliğinden kaynaklı ciddi bir su problemimiz var. Suyumuz kendi ormanımızdan geliyor. Öyleki suyumuzun kayıt altına alındığı dönemde bize suyumuzun arıtılacağını daha sonra para tahsilatını yapacaklarını söylediler. Sonra köy olduğu için tarifelerin düşük tutulacağı söylenmişti" diye konuştu.

 

KARGİL'E PARA KAZANDIRIYORUZ

Köyün bir diğer önemli isimlerinden olan İslam Korkmaz da, köylünün ekonomik durumunun kötüleşmesinin göç yaşanmasına neden olduğunu söyledi. Korkmaz şunları söyledi: “Bugün yapılan işler AB'nin yıllardır uyguladığı çiftçiyi tasviye programının bir parçası. Aşama aşama istediklerini yapıyorlar. Köylünün ne sütü para ediyor, ne fındığı, ne de buğdayı. Ben tavukçuluk yapıyorum. Tarıma oranla kısmen daha iyi para kazanıyorum. Fındığa dahi sanayi ürünü olarak bakılıyor. Tavuğa tarım ürünüdür diyorlar. Dünyada bu ürünleri, bu kadar kaliteli üreten bir tek Türkiye var. Bakanlık Kargil izin vermiyor diye bizim ihtiyacımız olanları üretmemize izin vermiyor. Kargil, bir Amerikan şirketi. Onların izni olmadan kimse üretemiyor. Bakanlık da başka yerden ürün alınmasına izin vermiyor. Kargil'den alınmasını istiyor."

 

TARIMI BİTİRDİLER

Çiftçi olarak çok kötü duruma geldiklerini kaydeden köy halkından Ziya Çapraz da yapılan uygulamalardan rahatsız. Çiftçiye gereken önemin verilmesi gerektiğini söyleyen Çapraz, “Türkiye’de tarım bitmiştir. Toprağın üstüne gübre dökemeyen arkadaşlar oldu bu yıl. Benim anladığım kadarıyla AB’ye tarımdan geçinen nüfusun düşürülmesi için verilmiş bir söz var. Peki küçülünce bu insanları nerede istihdam edeceksin? İşsizlik artmış durumda. Ayrıca tarımsız sanayi olmaz. Başbakan bir açıklama yaparak fındığın fiyatını düşürdü. Binlerce çiftçi açıkta kaldı. Peki sen fındık fiyatını düşürüyorsun da buna karşılık neyin fiyatını düşürdün? Mazotun fiyatı sürekli artarken biz bu ülkede nasıl geçineceğiz? Biz üretmek isiyoruz. Böyle politikalarla çiftçinin sonunu getiriyorlar" ifadelerini kullandı.

 

ZİRAAT ODASI DA TEPKİLİ

Kandıra Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ziyaattin Soykan ise gelecek yıllarda ülke tarımının çok kötü bir duruma geleceğini ifade etti. Tarım konusunda çok karamsar olduklarını söyleyen Soykan, “Çiftçi şu anda bir boşluk içinde. Böyle bir şey çiftçinin başına daha önce hiç gelmedi. 2008-09 üretimi sonunda insanların nasıl geçineceği belli değil. Türkiye'de her yıl 900 bin ton fındık üretiliyor. Fakat kazanılan para üzerinden işçinin parası verildiği zaman üreticiye hiçbir şey kalmıyor. Vergisini borçlarını verebilmek için insanlar arazilerini satacak. Buradan başlayan ekonomik kriz hayvancılığa da yansıyacak. İnsanların tarıma bakışı karamsarlaşıyor. Geçmiş yıllara göre fındıktaki kota uygulaması daha da sertleşiyor. Önümüzdeki Ekim ve Kasım aylarında daha da kötü günler bizi bekliyor" açıklamasında bulundu.



       

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Kandıranın Sesi, Haberin Doğru Adresi Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız
Yukarı ↑