Kılıç Elektrik
Eriş Organizasyon (Sol 3)
Ata Fırın
Yaman Teknik (Sol 6)
Tonguçlar (Sağ 1)
Dinç Mühendislik Masaüstü
Naturel Piknik (Sağ 3)
Dönmez İnşaat (Sağ 4)

Röportaj

Çırak yetişmediği için tornacılık mesleği bitebilir

Kandıra sanayi esnaflarından Fikret Yılmaz, gelişen teknolojinin yanı sıra çırak yetiştiremedikleri için tornacılık mesleğinin bitebileceğini söyledi.

13 Nisan 2016 Saat: 10:42
YORUM YAPTavsiye EtYazdır

Bu haber 12.545 kez okunmuştur

Çırak yetişmediği için tornacılık mesleği bitebilir
Çırak yetişmediği için tornacılık mesleği bitebilir

Kandıra’nın köklü esnaflarıyla yaptığımız söyleşilerimize hız kesmeden devam ediyoruz. Bu haftaki konuğumuz Kandıra sanayi esnaflarından mesleğe yılları vermiş biri olan Fikret Yılmaz. 1980’li yıların başında Kandıra’da tornacı ustası olmadığı için Adapazarı’ndan gelerek ustasıyla birlikte Kandıra’da dükkan açan Fikret Usta, o günden bu yana Kandıralılara hizmet veren bir isim. O yıllardan günümüze meslekte yaşanan değişimleri bizimle paylaşan Fikret Usta, tornacılık mesleğinde artık çırak yetişmediğini, gençlerin sanayiden çok asgari ücretle fabrikalarda çalışmayı tercih ettiklerini söyledi. Fikret Usta ile tornacılık mesleğine dair yaptığımız söyleşimizin detayları şu şekilde;

 

Öncelikle sizi tanıyalım. Mesleğe nasıl başladınız?

1960, Adapazarı doğumluyum. Çıraklığım Adapazarı'nda traktörcüler sanayisinde geçti. Aslında ilk olarak meslek yaşantıma berber çıraklığı ile başladım. Daha sonra büyüklerimiz “başka meslek mi yok” gibi eleştiriler yapmaya başlayınca toptancıların yanında çalışmaya başladım. Sonra bu da bir meslek değil dedik. Daha sonra 1975 yılında traktörcüler sanayisinde tornacılığa geçtim. O zamanlar Seyfettin Han denilen yerde Rahmi ustanın yanında çalışıyordum. Orada 5 yıl çalıştım. Daha sonra ustamla birlikte Kandıra’da dükkan açtık. O günden bu yana Kandıra’dayım.

Neden Kandıra?

O zamanlar Kandıra'nın ağaları dediğimiz herkes bizim müşterimizdi. Kandıra’da traktör malzemeleri ziraat aletleri olan yer vardı ama tornacılık ustası olmadığı için bize gelirlerdi. Sabah erkenden dükkanı açtığımızda Kandıra'dan mutlaka bir iki tane traktör olurdu. Kandıra’dan çok fazla talep olunca biz de Kandıra'da bir dükkan açmak gerek diye düşündük. Aslında ben askerden geldikten sonra 1982 yılında İzmit'ten yer aldık. O bölgede birkaç tane dükkan yapıp sanayi oluşturacaktık. Ustamla beraber ortak bir dükkan açma fikrimiz vardı. Sonrasında bir sorun çıktı fikrimizi gerçekleştiremedik. Daha sonra Kandıra'ya gelip dükkanı açtık. Ben Kandıra'ya hiç bilmiyordum ama annem Kandıralıydı. Kandıra'nın Topluca Divanı Yahyalar Mahallesi'nden. 1982 yılında Kandıra'ya gelerek ustamla beraber ortak bir dükkan açtık.

 

İlk dükkanınız neredeydi?

Akçakoca Cami’nin yan tarafında eski bir bina vardı. Orada 1989 yılına kadar çalıştık. Daha sonra Kenan Evin'in sayesinde sanayi bir araya toplanınca biz de dükkan sahibi olduk. Allah razı olsun. Onun sayesinde kira vermiyoruz. 

DEMİRE YÖN VEREN MESLEK

Tornacılık mesleğini kısaca anlatabilir misiniz?

Bizim mesleğin sınırı yoktur. Ucu açık bir meslek. Demirle ilgili ne varsa bizim işimiz. Yani evde koltuğunuz bozulsa, kurumlardaki koltuklar bozulduğunda, arabalar, traktörler bozulduğunda bize getirirler. Bu işe başladığımdan beri Akın Koç ve Tonguçlar Fabrikası’nın tüm işlerini ben yaparım.  Tornacılık çok zor bir meslektir. Demire her türlü yön veren bir meslektir. Bir işi yapmaya başlayacağımız zaman uzun bir süre düşünürüz. En sağlam, en kaliteli hizmeti vermeye çalışırız. Yaptığımız işin sağlam olması en büyük prensibimiz.  

ARTIK İMALAT SEKTÖRÜ DAHA GÜÇLÜ

Mesleğe başladığınız ilk yıllara göre tornacılıkta neler değişti?

İmalat biraz daha ucuza geliyor, bayağı gelişti. O günlerde traktörün herhangi bir yerine lazım olacak bir cıvata bile tornada yapılıyordu. Bugün herkes de var. Hammadde bulamıyorduk mesela. Oksijen tüpünü arabanın bagajında Adapazarı'ndan getiriyordum ve yol 2 saat sürüyordu. Şimdi sabah yarım saatte bir gidip geliyorum. Tüp desen artık Kandıra'da da var. Hammadde bulma şansımız da var. Bugün imalat sektörü daha güçlü. Bizim yeri geldiği zaman yapacağımız bir ürünün masrafı 30 lira iken bugün hazır satılan aynı ürünü 30 liraya alabiliyoruz. Ama geçmişte hazırı olmadığı için mecbur yapıyorduk. Bu yüzden çok çalışıyorduk. Nefes alamıyorduk diyebilirim.   

Kazanç noktasında o dönemler daha iyiydi diyebilir miyiz?

Kesinlikle. 1980 yıllarının başında işlerimiz çok hareketliydi. O zamanlar bir de tek tornacıydık. Çok da fazla iş vardı. O yüzden iyi kazanıyorduk. Bugün daha fazla tornacı var. Bir yandan da traktörlerin çoğu daha modern, bilgisayarlı. Öyle kolay arızalanan traktör yok. Arızalansa bile zaten çoğunu servise veriyorlar.

 

Şu an sanayide sizin gibi kaç tornacı var?

Ben geldikten üç yıl sonra bir tornacı daha dükkan açmıştı. Şu anda toplam 4 tane tornacı var sanayide. 

Müşterileriniz sizi neden tercih ediyor?

Benim müşterim beni tanır. Der ki, “Fikret Usta üç kuruş fazla yapar ama en iyisini yapar. Problem yaşamamak için Fikret Ustaya git” derler. Müşterilerim beni bilir. Ben iş geldiğinde yapamam, yapılmaz bu, uğraşamam deyip başımdan salmam. Gelen işi en iyi, en sağlam şekilde yapana kadar uğraşırım. Kalite yönünden beni tercih ediyorlar diye düşünüyorum.

 

CAMİNİN YAPILMAMASINDAN RAHATSIZIZ

Sanayideki en büyük sıkıntını nedir? 

En büyük sıkıntımız camimizin olmaması. Ben sosyal olarak aktif bir insanım. Sanayiciler Derneği’nin de kurucularındanım.  Derneği kurarken ilk olarak amacımız caminin açılmasıydı. Ancak birileri afişlerini astı, reklamını yaptı, töreni yaptı ama camimiz hala tamamlanmadı. Adapazarı yolundaki caminin temelinden, harcına kadar her şeyini ben yaptım. Taban tahtalarını ben çaktım tek başıma. Bir arkadaş bana yardım etti. Yavaş yavaş yaptık. Onu şevkle yaptık. Burayı da yaparım. Yaparım ama caminin açılışında afişleri basıp, reklamı yapılınca, yani bir nevi cami yapımına siyaset karıştırılınca bizde elimizi ayağımızı çektik. Belediye yapacak diye zannettik ama belediyede yapmadı. Sahip de çıkmadılar kaldı orada. Müşterilerimiz geliyor, namaz kılınacak yer soruyorlar. Dükkânlarımızda müsait bir yerimiz olmuyor. Dışarıdan gelen misafirlerimizi başka yerlere yönlendiriyoruz. Bunlar bizim için çok büyük bir sıkıntı.

 

Meslekte unutamadığınız bir anınız var mı?

Dükkâna ilk taşındığımız zaman 1982’li yıllarda yağ sobasıyla ısınıyorduk. Bir keresinde sobayı tutuştururken dükkanı yakıyordum. Yangın çıktı. O zamanlar telefon fazla kimsede olmadığı için 200 metre ilerideki dükkandan itfaiyeyi aramıştık. Çıraklıktan kalan tecrübemizle yağ sobasından çıkan yangını suyla söndüremeyeceğimizi biliyorduk. Dışarıdan topladığımız kumları atarak yangını sürdürebildik. Yangın söndürdükten sonra itfaiye gelmişti. O günden sonra bir daha yağ sobası kullanmadık. Bizim için unutulmaz bir anı oldu.

 

Buradan müşterilerinize vermek istediğiniz bir mesaj var mı?
Bizim için müşteri standarttır. Hepsi bizim için nimettir. Ama tabii ki içlerinde seçme müşterilerimiz de var. Gece gündüz hiç bir saat fark etmeden para pul sormadan onların işlerini yaparız. Kaliteden ödün vermeden müşterilerimize hizmet vermeye devam ediyoruz.  Gönlümüz tabi ki emekli olup işi bırakmak, dinlenmek ister ancak malum hayat şartları. Günümüz şartlarında sadece emekli maaşı yetmiyor ya da alışmışız rahat harcamaya o yüzden yettiremiyoruz. 

 

ÇIRAK YETİŞMİYOR

Bu mesleklerde artık çırak yetişmiyor. Bu yüzden önümüzdeki zamanlarda tornacılık mesleği bile bitebilir. Mesela benim oğlum askerden geldi. Üniversite okudu. Gidecek asgari bir ücretle saatli, standart, disiplinli bir yerde çalışacak. Benim yanımda çalışsa asgari ücreti beraber rahat rahat kazanırız diye düşünüyorum. Ben 56 yaşında geldim 60 yaşından sonra bu mesleği yapmam çok zor. Çünkü bu meslek sağlam bir beyin, sağlam bir göz isteyen hassas bir meslek. Onun için bırakmaya kalksak dükkandaki takım taklavat uygun fiyatlara gidecek. Çünkü çırak yetişmediği için talep eden yok. Daha nereye kadar devam edebiliriz bilemiyorum. Hakkımızda her şeyin hayırlısı olsun. Buradan bizi tercih eden güven duyan müşterilerime de teşekkürlerimi sunuyorum. 

       

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Kandıranın Sesi, Haberin Doğru Adresi Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız
Yukarı ↑