09 Ocak 2013 Çarşamba günü aldığımız bir haber, basın mensupları olarak bizleri hem üzmüş hem de alarm durumuna geçirmişti. Aldığımız habere göre aşırı kar yağışı sonrasında Kandıra Kızılcapınar Köyü Karabıyıklar Mahallesinde Adem Sülün’e ait içinde iki yüz elli küçükbaş hayvan bulunan ağıl, çatısında biriken kar nedeniyle çökmüştü. Kar nedeniyle yolların kapalı olması olay yerine gitme şansımızı azaltsa da, durumun önemi ve hassasiyeti bizi oraya götürebilecek bir araç aramaya sevk etti bizleri. Nihayet jipi olan bir arkadaş ayarlanması sonrasında, 11:15 gibi Kandıra’dan hareket ederek yaklaşık on dakika sonra olay yerine ulaşabilmiştik. Çöken ağılın bulunduğu yerde ağıl sahibi Adem Sülün ve ailesinin, köyden birkaç kişi ve dostlarının yardımıyla verdikleri mücadeleye şahit olduk. Sabahın sekizinden öğlen saatlerine kadar zor ve hummalı bir çalışma sonrasında enkaz altından yaklaşık yetmiş keçi ve altmış koyunun sağ olarak kurtarıldığı bizzat Adem Sülün tarafından bize söylendi. Geriye kalan hayvanların enkaz altında bulunduğunu söyleyen Adem Sülün, ‘’ Büyük ihtimalle hepsi öldü. Bunun altından daha sağ hayvan çıkmaz. Hayvanlarımın %50’sini kaybettim. Kandıra Belediyesini defalarca aradık yol açma çalışmaları var diye kepçe ve yardım için personel göndermediler. İsu’dan kepçe istettik o geldi, yardım etti gitti ‘’ dedi. Notlarımızı ve olay yerinden fotoğraflarımızı alarak, sağ kalan yaralı hayvanları taşıyan köy sakinlerine yeniden geçmiş olsun dileklerimizi ileterek haberimizi yetiştirmek amacıyla Kandıra’ya geri döndük. Haberi hazırladık ve temsilcisi olduğumuz gazetelerimize ve ajanslara 2 saat içinde gönderdik. Aradan iki gün geçmesinin ardından bir de baktık ki, çökme sonrasında merkezde çalışma var diyerek vatandaşın zor gününde yanında olmayan Kandıra Belediyesi öyle bir haber yapmış ve basına göndermiş ki, şaşırdık yani. Meğer biz sayın belediye başkanımız Cengiz Kan’ın hakkını yemişiz. Meğer koyunları kurtaran köylüler değil belediye ekipleriymiş. Belediye Fen işlerine bağlı ekipler gelmiş göçük altında sağ kalan hayvanları bir başka ağıla taşıyarak sürünün büyük bir kısmını da kurtarmış, enkazı temizlemiş ve telef olan hayvanları köy dışındaki bir alana gömerek kötü koku ve olası salgın hastalıkların da önüne geçmişler. Ağıl sahibi Adem Sülün’e çıkan haberleri yalanlatmış ve üstelik Cengiz Kan’a teşekkür bile ettirmişler. Pes yani. Bravo başkanımıza… Ne kadar basit değil mi? Ve ne kadar zekice… Yapma etme, il başkanına kadar aranınca kamuoyu önünde kendini aklamak için, ağılın yıkıldığı gün değil, ertesi gün bir kepçe ve birkaç elemanının gönder, birkaç kaç resim al ve ardından olay günü oradaymış, vatandaşının yanındaymış gibi haber yap. Yerse. Ama yemiyoruz sayın başkanım… Evet şimdi, olay günü kurtarılan koyunlar köylüler tarafından taşınırken çekilen resimlere bir bakın. Ortada ölü hayvanlar ve canlı hayvanların kucaklarda taşınması kareleri var. Aşağıda bir cip ve traktör var her taraf kar içinde ve kareye giren hiçbir resimde gölge yok. Çünkü Çarşamba günü öğlen saati ve hava açık güneş yok. Fakat belediye personelinin ağılı temizleme çalışması yaptığı sırada ortada bir tane bile ölü hayvan yok. Personelin gölgesi yere vuruyor. Hava güneşli, açık ve gölgenin batıda olması saatin sabah on bir sularında olduğunu gösteriyor. Ağıl sahibi Adem Sülün’ün üzerindeki kıyafet ilk günkü kıyafet değil. Hayvanların belediye ekiplerince taşındığı ise tamamen bir safsata. Çünkü böyle bir şey olsa fotoğrafları mutlaka basına servis edilirdi. Ve üstelik Adem Sülün’le yaptığımız telefon görüşmesinde Sülün, ‘’ Çıkan haberden haberi bile olmadığını, belediye ekiplerinin olayın ertesi günü geldiğini, hayvanları kendi çabalarıyla ilk gün çıkardıklarını ve Cengiz Kan’ın kendisini arayarak geçmiş olsun dediğini ifade ediyor. İşte gerçek, işte sevgili başkanımızın oyunu… Yemiyoruz, yemeyeceğiz ve yedirmeyeceğiz sayın Başkan. Bilginize…