Uzun yıllardan beri acizane gazetecilik mesleğini ilçemizde sürdürmeye çalışıyorum. Aslında gayem kötü gazeteci olmak değil. Maalesef ilçemizin küçük olması, herkesin birbirini tanıması bazen kişileri karşı karşıya getirebiliyor. İşte bu yüzden Kandıra’da bazen kötü adam oluveriyorum. Bazı kişiler yaptıkları hata sonrasında haber niteliği taşıyor. Bizde bunları haber yapıyoruz. Demiştim ya, ilçemizin küçük olması, herkesin birbirini tanıması ve dostlukların ön plana çıkması haber akışında bizi oldukça zora sokuyor. Kişi yaptığı suçu değil, haberi yapan gazeteciyi kahve köşelerinde kötülüyor. Değerli okuyucularım; Hiçbir gazeteci olmamış bir şeyi olmuş gibi yazarak kendini riske atmaz. Bunun yanında dostlarını da kendine düşman etmez sanırım. Var sayalım kişisel sorunları yüzünden kendi mesleğini çıkarları uğrunda kullanan gazetecilerin sonunu hep görmüşüzdür. Biz kendi çıkarlarımız için gazetecilik yapmıyoruz. Sadece bu mesleğe olan sevgim beni buralara taşıdı. Bazen Kandıra’nın kahramanı olduk bazen en kötü adamı… Şimdi siz değerli okuyucularımıza soruyorum, doğruyu yazmak kötü ise doğru ben kötüyüm.. Kandıra’nın olumsuzluklarını kamuoyuna taşıyıp yetkililere duyurduğumuzda ilçeye haberlerimizden dolayı güzellik kattığımızda Kandıra’nın o zamanlar işte kahramanı oluyoruz. Bir özet vermeden geçemeyeceğim; 2 takım karşı karşıya geldiğinde herkes kendi takımını kahraman görür rakibini ise düşman… Kendi futbolcuları ne kadar olumsuzluklar yapsa da o sadece rakibin hatalarını görür ve başlar söylenmeye… Belki rakip takımın içinde oynayan oyuncular arkadaşları ve en yakınları… Sizin hakkınızda bir gazeteci aslı olmayan karalama bir haber yapabilir mi? Yaparsa ne olur? Bunu herkes bilir sanırım…