Kılıç Elektrik
Eriş Organizasyon (Sol 3)
Ata Fırın
Yaman Teknik (Sol 6)
Tonguçlar (Sağ 1)
Dinç Mühendislik Masaüstü
kocyigit (sağ blok 3)
Naturel Piknik (Sağ 4)
Dönmez İnşaat (Sağ 5)
Ünal CANKURT
Ünal CANKURT

Bu Bayram Beni Geçmişe Götürdü

10 Kasım 2011 Saat: 17:22
YORUM YAPTavsiye EtYazdır

Bu yazı 4.251 kez okunmuştur

Bayram sabahı uyanır uyanmaz evlerimizde mutlu ve huzurlu bir telaş başladı. Bayram namazı için tüm vatandaşlar camiye koşarken ayrı bir güzellik, ayrı bir heyecan yaşıyordu. Namaz sonrası bazı camilerde bayramlaşma törenleri yapılırken, kurbanını kesmek için acele eden bazı vatandaşlar bu törenlerde yer almadı. Dini vecibelerini yerine getirmek için herkes kendi imkanı doğrultusunda alabildikleri kurbanları belediyenin kesim alanlarına götürerek saatlerce sıra bekledi. Kurbanlarının kesilip, paketlenmesinin ardından evlerine dönen vatandaşlar yakın ve dostlarıyla bayramlaşmak için ziyaretlere başladı. Bir bayramı daha sevdiklerimiz ve yakınlarımızla bir arada geçirmenin sevincini yaşadık. Sizlere çocukluk yıllarımda yaşadığım bayramlardan aklımda kalanları paylaşmak istiyorum. Bayram denince; güzel bir kıyafet, el öpünce verilecek harçlıklar gelirdi önce aklımıza. Anne ve babamız ziyaret etmemiz gereken yerleri söylerlerdi. Bizde yakın akraba ve sevdiklerimizi ziyaret eder, ellerini öperdik. Büyüklerimiz ise meydanlarda kurulan sekiz – on kişi binecek kadar büyük salıncaklara binerek şarkılar eşliğinde sallanırlardı. Vakit öğleye doğru ise camilerden yapılan anons şu şekildeydi: “Pilavları çıkartın, pilavları çıkartın.” Bu anons ile tüm hanelerin önüne birer tepsi yemek çıkar bayram için gelen tüm kişiler burada yemek yer ve bu şekilde bayram kutlanırdı. Şimdi bunu neden anlattım, neden sizi geçmişe götürdüm biliyor musunuz? Çünkü yine aynı yer, yine aynı kişiler, yine aynı bayram. Değişen sadece nesiller. Bizim çocukluğumuzdaki tüm sevinçleri şimdi çocuklarımıza verebiliyor muyuz? Elimizi öpen çocukların cebine harçlık koyabiliyor muyuz? Gerçek dost ve yakınlarımızı ziyaret edebiliyor muyuz? Köyümüze bayram için gelen halka yemek sunabiliyor muyuz? Köy meydanlarına eskiden olduğu gibi salıncak kurup dostluk şarkıları söyleyebiliyor muyuz? Maalesef… Değişmeyen tek şey kalmış o da bayram yerlerinin aynı kalması. Şimdi yazımı okurken aklınızda fikir oluşabilir. “Neden böyle söylüyorsun? Ülkemiz her geçen gün gelişiyor ve çağ atlıyor. Bu kadar değişiklik normal” diyebilirsiniz. Buna sözüm yok, değişen bayramlar değil aslımız, kendimiz. Dedim ya çocuklarınızı bu bayram sevindirebildiniz mi, ceplerine harçlık koyabildiniz mi, yakınlarınızı ailece ziyaret edebildiniz mi diye. Edemediniz değil mi? Çünkü her geçen gün şartların zorlaştığı, dostlukların azaldığı, menfaatlerin çoğaldığı bu günlerde bayramlara verilen önem gitgide kaybediliyor gibi geliyor bana. Yazımı kısaca özetlemek gerekirse köylerdeki bayram yerlerinde sadece gençlerden oluşan bir kalabalığın ötesinde hiçbir gelenek kalmamış. Bayramlarımızı eskisi gibi dostlarımızla, yakınlarımızla kutlayamıyoruz. Herkes kendi derdinde. Hal böyle olunca o güzelim bayramlar sadece hafızalarımızda kalacak, kalmaya da devam edecek gibi görünüyor. Bize düşen en büyük görev bayramlarımızın önemini çocuklarımızla paylaşmak ve hep birlikte yakınlarımızı ve sevdiklerimizi ziyaret etmek. Tüm okurlarımızın bayramını bu vesileyle kutluyorum… Bayramınız mübarek olsun.

YORUMLAR

Bu Yazıya Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Kandıranın Sesi, Haberin Doğru Adresi Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

Yukarı ↑