Kılıç Elektrik
Eriş Organizasyon (Sol 3)
Ata Fırın
Yaman Teknik (Sol 6)
Tonguçlar (Sağ 1)
Dinç Mühendislik Masaüstü
kocyigit (sağ blok 3)
Naturel Piknik (Sağ 4)
Dönmez İnşaat (Sağ 5)

Röportaj

Altınay: Birçok kişi DP'ye ihanet etti

29 Mart yerel seçimleri öncesi ve sonrasın

5 Mayıs 2010 Saat: 19:05
YORUM YAPTavsiye EtYazdır

Bu haber 8.343 kez okunmuştur

Altınay: Birçok kişi DP'ye ihanet etti
Altınay: Birçok kişi DP'ye ihanet etti
Sayın Altınay, 29 Mart yerel seçimlerinde nasıl ya da kimler yüzünden kaybettiniz? Kandıra’da seçimler partilerin değil adayların üzerinden yapılıyor. CHP adayı Mustafa Öğren’in kazanmasını istemeyenler, kendilerine göre en şanslı partiye oy verdi. Aynı olay AKP için de geçerli. Bu partideki muhalifler, CHP'yi destekledi. Burada DP'nin başarısız olduğu söylenemez. Çünkü bir önceki seçime göre oyumuz yüzde 71 arttı. Yıllardır parti büyüğü dediğimiz ağabeylerimiz birbirlerini istemeyerek ikilik yarattı. Eski bakanımız Kazım Dinç ve İl Başkanımız Ercüment Şahin arasındaki kırgınlık, kaybetmemizin en büyük sebeplerinden biridir. Siyasi partilerin sermayesi insandır. Maalesef bizim partimizde insana ve partiliye önem verilmiyor. CHP ve AKP'nin iş ve hizmet önceliği oldukları için partilileri oy veriyor. Partilerinden kopmuyor ve sadık oluyorlar. Partinin tozunu yutanların aday olması gerektiğini yıllar sonra anlamış bulunuyoruz. Kaybetmemizin en büyük sebebi de budur. Seçimde sizleri kimler yalnız bıraktı? 29 Mart seçimlerinde herkes partisini sattı. Hatta bizi bu partinin çatısı altında toplayanlar seçimde başka partilere destek verdi. Belediye başkanlığı, milletvekilliği, ilçe başkanlığı ve yöneticilik yapmış ağabeylerimizin üç çocuğundan ikisini partimiz sayesinde işe sokmuş bazıları, hatta evine AKP bayrağı asmış, diğer çocuğunu AKP sayesinde işe sokanlar, DP'yi desteklemedi. Yani birçok kişi, partisine ihanet etti. 365 gün DP’li olanlar seçim gününde yanımızda yoktu. DP Kandıra eski İlçe Başkanı Yağız görevini hakkıyla yerine getirebildi mi? Siyasetin malzemesi insandır ve insanın olduğu yerde hatanın olması kaçınılmazdır. Şahsi olmasa da seçilen yönetim kadrosundan oluşan hatalar söz konusu. Eski ilçe başkanımız Levent Yağız'la herhangi bir sorunumuz yoktur. Birlikte, partimiz için omuz omuza çalışıyoruz. Yağız’ın atanmasıyla birlikte kendi oluşturmadığı yönetimle çalışmak zorunda kaldık. Bu esnada tabi ki fikir farklılığı olan arkadaşlarımız mutlaka olmuştur. Fakat bu durum seçimi kaybetmek için bir neden değil. Sizin yönetiminiz DP’ye nasıl katkı sağlayacak? Benimle beraber oluşturduğumuz yeni yönetim aslında aceleye geldi. Taliplilerin çok olması dolayısıyla istediğimiz gibi bir yönetim kuramadık. Burada, Anavatan Partisi ile birleşmeden dolayı gelen üyelerin yarattığı kalabalığı da göz önünde bulundurmak gerekir. Partimiz kongre sürecine girdi. İnşallah, bu kongrede daha iyi bir yönetim için çalışacağız. DP’nin Kandıra'daki hedefleri nedir? Demokrat Parti, 2011 genel seçimlerinde meclise girecek ve hatta sürpriz yapacaktır. Genel başkanımız gönlümüzdeki kişi olursa, Kocaeli’den en az 4 milletvekili çıkarmayı hedefliyoruz. DP her an kongreye gidebilir, şimdilerde DP ve Anavatan tabanı yeni genel başkanı alanında güzel bir kadroyla vitrine çıkacağını düşünüyorum. Genel seçimlere nasıl hazırlanmayı düşünüyorsunuz? Söylediğim gibi genel merkeze bağlı adaylar çok önemli. Eskiden, TV her yerde yoktu, propaganda direkt insanlar tarafından yapılıyordu. Şimdi TV ve görsel yazılı medya aracılığıyla bunlar planlanıp yapılmakta. Yani bunlardan faydalanmak çok önemli. Şimdi TV de seyredilen şeyler etkiliyor insanların siyasi tercihlerini. Gerçekçi olmak lazım önümüzdeki seçim DP’nin ya var olma ya da yok olma seçimidir. DP'nin genel politikalarından ilçe teşkilatınız nasıl etkileniyor? Genel merkez rüzgarı her partide olduğu gibi bizde de çok önemli. Özellikle genel başkanın kim olacağı, parti değerlerini belirler. Genel başkanın şaibesiz olması esastır. 2007 milletvekili seçimlerini genel başkan yüzünden kaybettik. Demokrat Parti'nin bugünkü durumunun sorumlusu Süleyman Demirel’dir. Demokrat Parti, Kandıra’ya ne tür hizmetlerde bulundu? Kandıra-İzmit yolu, üniversite, Anadolu lisesi, sağlık ve meslek liselerinin yapılması, zirai donatım depolarının Kandıra Belediyesi'ne kazandırılması, yüzlerce kişinin istihdamının sağlanması, Tüpraş, Petkim ve hastaneye yüzlerce insanın yerleştirilmesi; 1991 yılında biz iktidara geldikten sonra yaşanmıştır. Kandıra Devlet Hastanesi’nin sizce nereye yapılması uygundur? Hastanemizin tabi ki Kandıra merkezde olması uygundur. Onun için en uygun alan şimdi ki hastanenin bahçesidir. Fakat siyasilerin kısır çatışmaları sonrasında hastanemiz ilçemizden de farklı bir alana kayacak gibi görünüyor. Burada tüm Kandıra halkımıza büyük görev düşüyor. Kandıra Belediyesi'nin çalışmalarını beğeniyor musunuz? Belediye başkanı seçilmeden önce ‘üçlü olsun güçlü olsun’ dediler. Seçildikten sonra hiçbir şey yapmadıkları ortadadır. Üçlü olmak, güçlü olmak böyleyse çok fazla söylenecek bir söz yok. Kandıra Belediye Başkanı Cengiz Kan göreve geldiği ilk günden bugüne kadar Kandıra’nın köylerinde ziyaretlerde bulunuyor. O ilçenin belediye başkanı, köylerimizin belediye başkanı Büyükşehir… Bizim belediye meclis üyelerimiz de Başkan’ın bu tavrını eleştirince nedense yine haksız taraf biz oluyoruz. Bugüne kadar Kandıra’yla alakadar olsaydı, yığınla hizmet alabilirdi. Ama gelecek hizmetleri dahi geciktiriyor. Üniversitesinin ve hastane yerinin olduğu gibi… Kandıra ve köylerimizden ne yönde şikâyetler alıyorsunuz? Hangi birini anlatayım ki… Çiftçi tükenmiş, esnaf bitmiş. Şimdilerde köylerde tüm tarlalar icralık durumda. Halkımız üretimini unutmuş, enflasyonla savaşıyor. Köylerde yüzlerce tavuk çiftliklerine ruhsat verilmiyor. Kocaeli’nin hiçbir ilçesinde emlak vergisi alınmazken, tek ilçemizde anlıyor. Hayvancılıkla geçimini sağlayanlara işyeri adı altında İSU suyu iki katına satıyor. Mesela, Yuvacık ve çevresi arıtılmış suyun tonuna 3 TL öderken, Kandıralılar arıtılmamış suyun tonuna 5.30 TL veriyor. Şimdilerde tüm köylerde tarlalar satılıyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Kandıra köylüsü üretimle ayakta duruyordu. Bu hükümet çiftçiyi gözetmediği gibi yaptığı zamlar ve yanlış politikalarla çiftçimizi üretimden uzaklaştırdı. Köylerimizde çeşitli maksatlarla çiftçimizin cebinden ayda hane başına 500 TL alınmaktadır. Köylü süt ve süt ürünlerini, sebzesini, meyvesini ve kuru baklagillerini kendisini üretip geçimini sağlıyordu. Bugün hepsini marketlerden para ile alıyor. Son çare olarak da tarlalarını satmaya başladı. Tabii ki köylümüz en son çare olarak sattığını düşünüyorum. Köylümüzü bu hale düşürenler utansın… Köylerimizdeki hizmetleri yerinde buluyor musunuz? Buluyorum, fakat sırası yanlış… Halkımızın karnı açken, iş alanı yapılması gerekir. Maalesef AKP hükümeti halkımızı açlıkla imtihan ediyor. Kandıra’nın çok köyü hizmet alıyor gibi görünse de, her gün onlarca muhtar köylerinin sıkıntılarını bizlerle paylaşıyor.
       

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Kandıranın Sesi, Haberin Doğru Adresi Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız
Yukarı ↑