Kılıç Elektrik
Eriş Organizasyon (Sol 3)
Ata Fırın
Yaman Teknik (Sol 6)
Tonguçlar (Sağ 1)
Dinç Mühendislik Masaüstü
kocyigit (sağ blok 3)
Naturel Piknik (Sağ 4)
Dönmez İnşaat (Sağ 5)
Mavi Köşe (Haber İçi Resim Üstü)

Yaşam

Lafa bakarım laf mı diye, söyleyene bakarım adam mı diye?

Bazı insanlara hakkından fazla değer verirsiniz, onlar kendi değerini toplumda ne kadar ucuz olduğunu kanıtlamak için adeta çaba sarf eder. Değer verenleri toplumda küçültmektir niyetleri…

7 Ağustos 2015 Saat: 20:00
YORUM YAPTavsiye EtYazdır

Bu haber 15.099 kez okunmuştur

Lafa bakarım laf mı diye, söyleyene bakarım adam mı diye?
Lafa bakarım laf mı diye, söyleyene bakarım adam mı diye?
Kendilerine değer veren insanları küçültmek için kişiliklerini bile yok sayan kişilere ne denir bilmem ki… Şimdi diyeceksiniz ne alaka? Kandıra küçücük bir yer. Herkes birbirini tanıyor ve biliyor. Buna rağmen ortalıkta konuşulan sözlere nedense itibar ediliyor… Şöyle demiş, şöyle diyorlar, şöyle olmuş gibi olmuşlarla kişiler üzerinde çirkin çirkin sözler söylüyorlar. Dedik ya Kandıra küçücük bir yer… Miş-muşlara inanmak yerine bu kişiye gidip sorsalar gerçekleri birinci ağızdan öğrenecekler ama amaç ne? O kişinin öyle olmasını arzulayan kişiler bunlar… Miş-muşlara inanan kişiler tehlikeli ve çirkin kişilerdir. Bu kişilere dikkat edin! Bazı kişiler bulundukları alanlarda yapılan hataları yöneticilerine söylemek yerine kahve köşelerinde konuşmayı eğliyorlar. Kahve köşesinde konuşulan bu sözler de Kandıra’da gerçekmiş gibi anlatılıyor. Kandıra’nın üst başında söylediği yalana alt başında kendisi de inanıyor… İşte Kandıra’nın küçük olması dedikoduların da önünün arkasının kesilmemesine neden oluyor. Birisi Kandıra’da bir iddia da bulunuyorsa o kişinin kişiliğine bir dikkat edin… Her kurum içinde illa ki gruplaşma oluşur. Bu kişiler arasında menfaat çarpışması mutlaka yaşanır. Bu da küçük kasabalarda kişilerin kişiliklerini biraz daha erken tanımaya vesile olur. Birgün değerli bir ağabeyimi ziyaret ettim. Kendisi ilçemizin esnaflarından. Selam verdim, bana tepkili bir şekilde “Ünal, sana çok kızgınım. Önceki gün evine kadar gelecektim. Filancı şahıs önceki gün bana geldi. ‘Ünal senin hakkında böyle böyle diyor’ dedi. Ben sana böyle bir şey söyledim mi?” “Estağfurullah abi” dedim. “Ben senin hakkında öyle bir şey söyler miyim?” “Ünal o sözleri söylerken yanında filancı da vardı” dedi. “Bu kişiler kim abi?” diye sordum. İsmini söyledi. Hemen arkadaşın iş yerinden çıkarak bu kişiyi buldum ve arkadaşın iş yerine getirdim. Yanı kısacası yüzleştirdim. O kişi başladı kem küm etmeye… İlçemizin değerli esnaflarından o ağabeyimiz, o şahısa “Senin yüzünden Ünal kardeşin kalbini kıracaktım. Demediği lafı demiş gibi bana nasıl anlattın diyerek o arkadaşı dükkanından kovdu. Ve benden esnaf arkadas özür dileyerek, “Ünal’cığım kusura bakma. Bu kişiyi adam sandım. Sözüne itibar ettim. Seni de kırdım. Hakkını helal et. Ama en doğrusunu sen yaptın” diyerek beni tebrik etti. Yani kısaca Kandıra’da herkes birbirini sevmiyor olabilir. Bundan dolayı birbirlerine farklı yakıştırmalarda bulunabilirler. “Bir lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye?” Çok doğru bir söz… Bu algıya düşmemek için söze değil söyleyene bakmak gerekir.
       

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Kandıranın Sesi, Haberin Doğru Adresi Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız
Yukarı ↑