Yaptıkları son eylemle çöp tesisine karşı bir kez daha seslerini yükselten Kandıralılar adına konuşan KANÇED Başkanı Adem Arı, “Biz sadece suyumuzu, toprağımızı korumak istiyoruz.
Kandıralılar aileleri ile birlikte arabalarına atlayıp Tepeköy Camii önünde toplandı. Burada polisler tarafından hareketlerine izin verilmeyen halk sloganlar atarak beklemeye başladı. Cami önünde araçlarıyla toplanan gruba polis hareket için yine izin vermedi. Bu arada Kocaeli-Kandıra Kültür ve Çevre Derneği (KANÇED) Başkanı Adem Arı ise toplanan kalabalığa seslendi.
“AVUKATIMDAN BİLGİ ALDIM”
Arı konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Bugün buraya bir düğün bir sünnet konvoyu gibi şen bir şekilde geldiniz. Kendimizi göstermek, sesimizi duyurmak, Kandıra Akçakese’de su kaynağının başına çöp tesisi yapılamayacağı konusunda farkındalık uyandırmak için yola çıktık. Biz kanuna ve hukuka aykırı bir eylem içerisinde değiliz. Görüştüğüm avukatım bana, ‘Yolu kapatmamak, taşkınlık yapmamak kaydıyla izin almadan konvoyla geçiş yapabilirsiniz’ dedi.
“AVUKATIMLA GÖRÜŞMEK İSTEDİM, ENGELLEDİLER”
Biz geçiş hakkımız olmasına rağmen emniyet birimleri ve ilgili kamu kurumları ile irtibata geçtik, güzergah da belirlendi. Buraya resmi olarak makamların izin verdiğini düşünerek buraya geldik, fakat önümüz kesildi. Hukuki hakkımızı savunmak için aradığım avukatıma telefonlar ulaşıma kapatıldığı için ulaşamadım. Bunun önüne geçildi, engellendi.
“BEN DEVLET MEMURUYUM”
Biz İzmit’in, Kocaeli’nin üvey evladı durumuna düşüyoruz. Ben devlet memuruyum, halen üniversitede resmi olarak görevliyim. Bir sivil toplum kuruluşunun da başkanıyım. Ben hukuka aykırı iş yapmam. Bu insanları kadınıyla, çocuğuyla, genciyle ihtiyarıyla hukuksuz olarak yollara dökmem. Benim sorumluluğum insanlara hukuk çerçevesinde kanuni haklarını kullandırmaktır.
“ABDEST ALACAK DEREMİZ KALMADI”
Biz çöp tesisini istemiyor değiliz. Elbette yapılmalı, bu medeniyetin de bir gereğidir. Biz Akçakesebölgesindeki su kaynaklarının başına çöp tesisi yapılmasını istemiyoruz. Bizim kırmızı çizgimiz yeşil doğamız, masmavi akan sularımızdır. Bugün köyümde bir ablam dedi ki; ‘Adem evladım etrafta abdest alacak deremiz kalmadı. Evet, çevrenize bakın sadece Akçakese-Pirceler’den akan sularla abdest alabiliyoruz. Eğer oraya çöp tesisi yapılırsa sularımız abdest alınamayacak derecede kirlenecektir.
“ZEHİRLİ VARİLLER KANDIRA’YA”
Birileri programlı bir şekilde İzmit’in pisliğini, kokan fabrikalarını Kandıra tarafına atma anlaşması yapmış, haberimiz yok. Kandıra’mız kentin pislik deposu değildir. Yeni bir haber geldi; denize dökülemeyecek derecede zehirli varilleri köpek barınağının üstündeki taş ocağına gömmek için karar almışlar. Deryalara bırakamayacakları pislikleri toprağımıza dökmenin kararını bile almışlar. Bizim arkamızda ne siyaset var, ne hükumet var, ne belediye var. Biz sadece Kandıralılardan, İzmitlilerden destek alıyoruz.
KÜRŞAD’IN TORUNLARIYIZ
Diyorlar ki; imzalar atılmış, hükumet bunun kararını vermiş. Siz ne diye bu işi koşturuyorsunuz. Hatta bize ‘Yel değirmenleri ile savaşan Don Kişot’lar mısınız?’ diyorlar. Hayır, biz 40 yiğidi ile Çin sarayını basma gücü gösteren Kürşatların torunlarıyız. Biz bir yerleri basmak niyetinde değiliz, sadece suyumuzu toprağımızı korumak istiyoruz. Üzerindeki ağaçlar, yeşillikler, insanlar, kuşlar, temiz suları ile vatan bizim namusumuzdur. Biz sularımızı, izzetimizi, iffetimizi kirlettirmeyeceğimiz gibi temiz sularımızı da kirlettirmeyeceğiz. Kendini dev aynasında gören cücelerle savaşıyoruz.
“TAŞIN ÜSTÜNDE ELLERİNİZİ BİRLEŞTİRİN”
Bizim tek güvencimiz ve dayanağımız Allah’tır, ona güveniyoruz. Davamızın hayırla biteceğine inanıyoruz. Bugün yanımızda elini ve gövdesini taşın altına koyan halkımız var. Sizlerden taşın üstünde ellerini birleştiren, birlikte hareket etmek isteyen destekçiler istiyoruz. Biz bu memleketi ezanlar susmasın, sularımız temiz aksın diye koruyoruz. Bundan sonra da korumaya devam edeceğiz. Hepinizin desteğini yanımızda görmek istiyoruz. Bizi izlemeye devam edin.”