Saadet Partisi Kocaeli Milletvekili Adayı Emine Erbaş Yıldırım, gazetemizi ziyaret ederek çarpıcı açıklamalarda bulundu. Aslen Van doğumlu olan ve memleketi olan Van merkeze her yıl gittiğini belirten Yıldırım, bölgede yaşanan sorunları gazetemize açıkladı. Doğu bölgelerindeki toprakların Ermenilere satıldığını, kiliselerin ibadete açıldığını ve bölge insanının çözüm süreci adı altında yalnız bırakıldığını ifade eden Yıldırım, ülkemizin Mili Görüş’e ihtiyaç duyduğunu kaydetti. MECLİSE 20 VEKİL GÖNDERECEĞİZ Seçmenin baraj sıkıntısını düşündüğü için partilerine oy vermediğini söyleyen Yıldırım, “Seçim çalışmalarında ziyaret ettiğimiz herkes bizleri çok güzel karşılıyor ama barajı aşamayacağımızı düşündükleri için destek veremediklerini söylüyorlar. Ama bugün önümüzde çok güzel bir ışık var. Tabi ki bizde 550 vekil getiremeyeceğimizi biliyoruz. Ama 1 Kasım’da 20’ye yakın vekilimizi meclise göndereceğimize inanıyoruz. Nasıl 5 kiloluk sütü bir kaşık yoğurt taze doğal faydalı bir yoğurt haline getiriyorsa biz inanıyoruz ki meclise girdiğimiz takdirde maya görevini üstleneceğiz. Bunun için gayret ve çaba sarf ediyoruz” dedi. GÜVENSİZLİK ORTAMI VAR Memleketi olan Van’a her yıl gittiğini ifade eden Yıldırım, bölgede yaşanan sıkıntılardan endişe duyduklarını ifade ederek, “Son 3 yıldır memleketim olan Van’a giderken hep bir endişe duyuyorum. Doğup büyüdüğüm topraklarımı bir kere daha görebilecek miyim diye korku yaşıyorum. Ailem şehir merkezinde. Yazın akşam saatlerinde balkona çıkıp keyifle çayımızı içemiyoruz. Çünkü biber gazı kokuyor. Terör olaylar zannediliyor ki 4-5 aydır yaşanıyor. Orada 3-4 yıldır yaşanan bir güvensizlik ortamı var. Maalesef çözüm süreci adı altında o bölgede yaşayan vatandaşlarımız yalnız bırakıldı” dedi. TOPRAKLARIMIZ ERMENİLERE SATILIYOR 1 Kasım seçimlerinin çok önemli olduğunu söyleyen Yıldırım, “Ben bu dönemde çok güzel tarihi topraklarımızın Ermenilere satıldığını gördüm. Hiç gerek yokken kiliselerin ibadete açıldığını gördüm. Bu 13 yıl önce böylemiydi diye bakıyorum. Hayır, değildi. Duble yollar yapıldı, kalkındık diyorlar fakat bunlar zaten devletin asli hizmeti. Bizim için vatan toprağı her şeyden daha kutsal. Topraklarımız ayağımızın altından kayıyor. Bölgedeki insanlar evini satmak istiyorlar fakat ‘Zaten terk edip gidecekler, bir de bunlar için para mı ödeyeceğiz’ deniyor. İşte ben bunları duydukça, gördükçe kalbim daha çok sıkışıyor ve davamıza daha büyük gayretle sarılıyoruz. Çünkü bizim derdimizle dertlenen başka hiçbir parti yok. Bu nedenle 1 Kasım’da Saadet Partisi mutlaka mecliste olmadı diyoruz ve Kandıra halkından da destek bekliyoruz” diye konuştu.